Sakligöl, İstanbul'da ne güzel bir yer!
İşçi bayramı sebebiyle tatil olan 01 mayısı bir emekçi
olarak meydanlara çıkıp kutlamak istesekte maalesef gitmek istedigimiz meydanlar polis tarafından kapanmış olduğundan
yapamadık.
Bizde, ailecek geçireceğimiz bir gün olarak değerlendirdik.
İstanbul’a yakın ne harika yerler var, gerçektende cennet
köşeler, huzur dolu mekanlar. Maalesef hep çok kalabalıklar. Bu kalabalığı
kafaya takmaz, stres yapmazsak gün gayet güzel geçer. İşte bu mekanlardan biride Şile'nin Karamandere Köyün'ün Saklıgöl'ü, aslında çoğu insanın bildiği bir yer olduğunu tahmin ediyorum, öyle güzel ve ruhen rahat bir gün geçirdimki bende anlatmak istedim.
İstanbul’a sadece 45 dakika uzaklıktaki cennet. Gitmesi o
kadar kolayki. Ümraniye Buyaka/Ikea’ nın
önünden TEM Şile otoyoluna çıkıp Şile Karamandere levhasına kadar gayet düzgün
ve akııııp giden asfalt yoldan devam ediyorsunuz. Karamandere sapağından girincede sanki dağın
içinde gider gibi yeşillikler arasında ilerken karşınıza Saklıgöl tabelası
çıkıyor. Köy içerisinde, daracık ama asfalt yollardan geçerek iki tepenin
arasında güzel bir göle varıyorsunuz.
İlk tepki, offff amma kalabalık, açık alanı otopark
yapmışlar, sanırım arabamızı koyacak yer bulamayacağız! Hiçde öyle olmadı, otoparka
girer girmez önümüze boş bir park yeri geldi ve hoop ordayız. Henüz manzara ile
karşılaşmadık.
Yürüyüş yolu varmış,
birşeyler yedikten sonra şuralarda yürürüz. Hele bir içeri girelim bakalım, yer
bulurmuyuz acaba şeklinde yorumlar yaparak, restauranta girdik. Meğer herkesler buraya sabahın erken saatinde
kahvaltıya gelmişler. Oturacak masa bulmak zor ama garsonlar ve oranın sahibi
veya müdürü olduğunu varsaydığım bir bey hemen olaya müdahele ediyor ve boş
masalara sizi yönlendiriyor. Gerçekten hiç beklemedik. Hemen göl üzerinde bir
masaya oturduk. İki dağ arasına sıkışmış, şahane göl manzarası karşımızda,
güneş yumuşak yumuşak sırtımıza vuruyor, masamız hızlıca temizleniyor,
siparişler alınıyor. Yemeklerin çok ahım şahım olduğunu söyleyemeyeceğim ama
bence hizmet iyi olduğundan o kadarda rahatsız etmiyor.Karnımızı bir güzel doyurduktan sonrada demlik çayımızı tatlı esintide, keyifle yudumluyoruz. Taze, mis kokulu çayın keyfide bir ayrı...
Restaurant’da yemek yemek istemeyenler için gölün kenarına “
kendin pişir kendin ye balkonları”
yapmışlar. Bir dahaki sefere, bizde kendimiz pişirecegiz.. Ailecek bu şekil karar alındı! Doyduuuuk şimdi sıra geldi etrafı keşfetmeye... Gölün her iki tarafindan, ağaçların arasındaki patika yollarda yürümek mümkün ve cok keyifli. Göl temiz, sizi rahatsız edecek hiçbir tehlike yok. Tabii yine de yürürken gölün kenarındaki çamurlara basmamaya dikkat etmekte fayda var. Kuzucum böyle patikalarda yürüyüş yapmaya, atlayıp, zıplamaya bayılıyor. Oldukça keyif aliyor. E bizde onu mutlu ettiğimiz için iki kat keyif alıyoruz .
Karamandere Köyü'nün Saklıgöl'üne haftasonunuzdan bir gün ayırmanızı tavsiye ederim.
Karamandere Köyü'nün Saklıgöl'üne haftasonunuzdan bir gün ayırmanızı tavsiye ederim.

